7 Ocak 2022 Cuma

Sadece Teşekkür ederim.

 


 

Uzun zaman önce yazmayacağıma dair yemin etmiştim. Son yazımın üzerinden yıllar geçti, hepimiz yaşlandık..

Bu aralar derin düşünceler içerisindeyim, bunun nedeni ne evlilik ne de parasal durumlar bir o kadar da covid meseleleri. Sadece geçen zamanımı düşünüyorum. Akıp giden onca tatlı ve üzüntüyle geçen anıları. Zorlandığım zamanları, en mutlu olduğum dönemlerimi. Yeri geldi mutluluktan 32 diş güldüm, yeri geldi sessizce ağladım. Zamanın akışını bir tek durduramadım. Sevdiğim insanların hayatımdan ayrılışlarını seyrettim sadece. Ya bir anlaşmazlıkla ya da sessiz bir ölümle hayatımdan çıkıp gittiler. Hep kendimi zamanın kıymetini bilemediğime söylendim ve yargıladım…

Blogumu açtığımda lisedeydim, aile ve çevre sorunlarıyla boğuşurken bir yandan da kendimi tanımaya çalışıyordum. Şimdi ise 30’uma az bir süre kalmış ve evlenmiş biriyim. Aşka olan inancım da değişti, hayata olan bakışımda. Huzuru; sadece basit yaşamakta, bolca gülmekte ve bazı şeylere “siktir et” demeyi öğrenerek buldum. Her bitmeyen akşamın güzel bir gün doğumu olduğu bilmek beni her zaman rahatlattı. Hayatı kontrol etmeye çalışmaktan vazgeçtim, akışına bıraktım. Sadece onları sevdiğim için ve günün sonunda onlarında gideceğini bildiğim için defalarca kez insanları affettim, yanlış yaptıklarını bile bile. Haykırışlarım sessizleşti. Hayatı iyisiyle ve kötüsüyle kucaklamayı öğrendim. Her yaşanılan kötü olaydan gerçekten bir ders çıkarttım ve o öğrendiklerimi asla unutmadım. Oyuncu olmak yerine, izleyici olmayı öğrendim. Dünyayı sadece elimde kahveyle izler oldum ve bundan zevk almaya başladım. Üzüntümü herkesten sakladım. Çünkü üzüntülerim sadece bana özeldi. O üzücü anılardan artık kaçmadım, onlara kucak açtım.

Bu yaşanılan süre boyunca bolca düşünecek zamanım oldu. Fark ettiğim tek şey ise hayatın gerçekten kısa olması. Hayat gerçekten kısa ama bir o kadar da güzel.. Öleceğin günü ve saati yaşayıp onu bilememek kadar da trajikomik aslında. Bunu anladığımda ölüme de kucak açtım. Ne yaşarsam yaşayayım yine de gelecekte mutlu ve huzurlu olarak öleceğimi biliyorum. Çünkü ben bu hayatı yaşadım! Belki bir ünlü olamadım veya milyoner. Ama kalbim her zaman saf ve iyi kaldı. En değerli şeyin de bu saflık olduğunu anladım. Para değil, anı biriktirdim bu hayatta ve asla bundan pişmanlık duymadım! İnsanlara her zaman yardım etmek için kucak açtım. Hiçbir art niyette bulunmadan hem de. Günahlarımla yüzleştim, günahlarımdan her zaman doğru yolu buldum. Sevildiğim kadar sevmekten de korkmamayı öğrendim. Herkesin bir gün gideceğini kabullendim. Benimle anıları olan o son insanın da öldüğünde aslında bende onunla öleceğimi anladım.

İşte o anda hayatı çözdüğünüzde donup kalıyorsunuz. Aslında paranın, ün ve şöhretin, insanlar ne der diye düşünmenin, egonun ve kibirin ne kadar boş olduğunu anlıyorsunuz. Seksin de sadece 5 dk zevk verdiğini, severek yaptığınız şeyleri her gün yaptığınızda hayatınızı cehenneme çevirdiğini de.  Hayat zor ama karmaşık değil. Sadece hırslarımızı bir kenara atmak huzuru bulmamıza yarıyor, sevdiğimiz şeyleri yapmak o huzura biraz daha güzellik katıyor sadece.  İnadı bırakıp, kendinle yüzleşmek ve kendine sarılmak çok ayrı bir duygu. Huzurun ve mutluluğun yıllarca aslında sadece kendimde olduğunu anladığım hem çok rahatladım hem de bu aydınlığını niye daha önce yaşamadım diye kendime kızdım. Belki de bu yüzden bir akşam üstü, yıllar sonra bloğuma bir yazı yazıyorumdur. Geçmişteki bana baktığımda “sadece bu kadar üzülme ve kafaya takma” demek isterdim. Çünkü “her şey geçecek, o kendinden tiksinmene neden olan duyguların geçecek ve bir gün ümidini kaybettiğin huzuru bulacaksın” demek isterdim. Fakat o duyguları o an yaşayamasaydım şu an ki ben de olmazdım. Bu yüzden bunları da asla geçmişteki bene demeyeceğimi iyi biliyorum. Çünkü şu an ki huzuru geçmişteki sıkıntılarıma borçluyum. Hayat ne gösterir hiç bilemeyiz. Doğum tarihimiz belli ama ölüm tarihimiz değil. O zamana kadar bu “hayat kumbarama” anılarımı biriktirmeye de devam edeceğim.

Bu hayata karşı sadece teşekkür etmek istiyorum. Herkes kadar aynı olsam da kendi içimde her zaman özel biri olduğumu biliyorum. Nefes aldığım süre boyunca yaşamın değerini bileceğimi biliyorum. Yaşadığım her iyi ve kötü anıya sadece teşekkür etmek istiyorum. Bu hayatta zamanım akıp giderken sadece gülümsemeyi unutmayacağım.

Fakat o süreye kadar sizde "Yaşadığınız sürece yaptığınız günahların, sevinçlerin ve anıların değerini bilin, sağlıcakla kalın…"

 

Hoşçakalın.